İçeriğe geç

Hamiyet i cahiliye ne demek ?

Hamiyet-i Cahiliye Ne Demek? Modern Zamanlarda Gururun Prehistorik Versiyonu!

Hepimizin içinde minik bir “mağara dönemi” kalıntısı vardır. Kimimiz hâlâ kahveyi dökmeden içmeye çalışırken, kimimiz tartışma ortasında “ama benim dedem de böyle yapardı!” kartını oynamayı ihmal etmeyiz. İşte tam burada karşımıza çıkar o efsanevi kavram: Hamiyet-i Cahiliye!

Bir Zamanlar Arabistan’da: Hamiyet-i Cahiliye’nin Doğuşu

“Hamiyet-i Cahiliye” kelime anlamıyla, İslam öncesi Arap toplumlarında kabileye, soy-sopa aşırı bağlılığı ifade eder. Yani “bizim kabile en iyisidir, sizinkiler çadır bile kurmayı beceremez” tarzı bir milliyetçilik hali. Gurur, kibir ve kör bağlılığın harmanlandığı bir ruh hâli. Tabii o zamanlar Instagram yoktu, story atamıyorlardı, ama ego yine tavan!

Modern Versiyonu: Marka Savaşları, Takım Kavgaları ve “Benim Çayım Daha Demli” Yarışları

Bugün hamiyet-i cahiliye, artık deve yarışıyla değil; iPhone–Android kavgasıyla, kahve mi çay mı tartışmasıyla ya da “Fener mi Galata mı?” çekişmesiyle karşımıza çıkıyor. Kabile isimleri değişti ama içgüdü aynı kaldı. Herkes kendi grubunu savunurken, karşı tarafı “medeni olmamakla” suçluyor. Yani aslında hepimiz biraz “hamiyet-i cahiliye” mezunuyuz.

Erkekler Çözüm Odaklı, Kadınlar İlişki Odaklı — Hamiyet Arasında Sıkışan İnsanlık!

Bir tartışmada erkeklerin genellikle “Peki çözüm ne?” diye sorduğunu, kadınların ise “Beni anlamıyorsun!” dediğini fark ettiniz mi? İşte burada da minik bir hamiyet kıvılcımı var! Erkek mantığı stratejik savaş planı çıkarırken, kadın kalbi duygusal diplomasi peşinde. Biri “barışı nasıl sağlarım” derken, diğeri “önce beni anla” diyor.

Bir çift düşünelim: Kadın diyor ki “Sen hiç beni dinlemiyorsun!” Erkek cevap veriyor: “Dinliyorum ama mantıklı çözüm bulamıyorum.” Kadın: “Ben çözüm istemiyorum!” Erkek: “E ama ne istiyorsun?” Kadın: “Sadece anlamanı!”

İşte o anda, arka planda çalan müzik: Hamiyet-i Cahiliye Senfonisi, Do Majör! 🎻

Ofis Ortamında Hamiyet-i Cahiliye

Ofiste “Benim Excel dosyam daha düzenli” diye gururlananlar, “Sunumu ben yapayım çünkü ben daha iyi konuşurum” diyenler… Siz farkında olmadan küçük bir hamiyet turnuvasındasınız! Üstelik ödül de yok. Sadece geçici bir “ben üstünüm” hissi. Ertesi gün toplantıda başka biri o spot ışığını çalınca, yine sıfırdan başlıyoruz. Ego: 1 – İnsanlık: 0.

Sosyal Medyada Hamiyet: Like Kabileleri!

Hamiyet-i Cahiliye 2.0 sürümüne hoş geldiniz!

Artık kabilelerimiz takipçi sayısına göre belirleniyor. “Ben influencer’ım, sen kimsin?” replikleri; “Benim 20K takipçim var” savunmalarıyla birleşince modern hamiyet destanı tamamlanıyor.

Eski Araplar kabilesi için savaşıyordu, biz ise beğeni için birbirimizi yorumlarda kızartıyoruz.

Peki Ne Yapmalı?

Biraz mizah, biraz empati, biraz da farkındalık. “Hamiyet”i mizahın yumuşacık ellerine bırakmakta fayda var. Çünkü gülmek, insan egosuna en iyi terapi.

Kendimizi fazla ciddiye almayı bırakınca, tartışmalar da dansa dönüşüyor. Erkekler çözüm üretmeye devam etsin, kadınlar da duygusal bağ kurmaya — yeter ki bu hamiyet ateşi barbeküye dönüşmesin!

Sonuç: Hamiyet-i Cahiliye, Hepimizin İçinde Minik Bir Dinozor

Ne kadar modern olursak olalım, hepimizin içinde o “ben haklıyım” diye kükrüyen küçük bir dinozor var. Bazen ofiste, bazen ilişkide, bazen de kahve siparişinde kendini belli ediyor. Ama gülümseyip “Aaa yine mi hamiyet kabardı!” dediğimizde, işte o zaman gerçekten çağ atlamış oluyoruz. 🚀

Şimdi yorumlara yazın: Sizin iç sesiniz en son hangi “kabile savaşına” karıştı? 😄

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

şişli escort
Sitemap
ilbet girişsplash