LPG ile Kaynak Yapılır mı? Psikolojik Bir Mercekten Bakış İnsan Davranışlarını Anlamaya Çalışan Bir Psikoloğun Meraklı Girişi Bir psikolog olarak, insanların düşünce ve davranışlarını incelemek, onların dünyayı nasıl algıladıklarını anlamak her zaman ilgi çekici olmuştur. İnsanlar, çevrelerinden etkilendikleri gibi, çevrelerini de şekillendirirler. Bu etkileşimler bazen ilginç, bazen ise şaşırtıcı olabilir. Bugün, sıradan gibi görünen bir soruyu, psikolojik bir perspektiften ele alacağız: LPG ile kaynak yapılır mı? LPG (sıvılaştırılmış petrol gazı), genellikle ısınma, pişirme ve taşıma gibi günlük yaşamda kullandığımız bir enerji kaynağıdır. Ancak, bir kaynak işlemi için gerekli olan yüksek sıcaklıkları üretme kapasitesine sahip olup olmadığı sorusu, insanın teknolojiye ve…
Yorum BırakKategori: Makaleler
Hatmi Çiçeği Çayı Kimler Kullanamaz? Kültürlerin Çeşitliliği ve Toplumsal Kimlikler Bir antropolog olarak, dünyanın dört bir yanında farklı kültürler, ritüeller, semboller ve topluluk yapıları üzerinde araştırmalar yaparak insan yaşamının zenginliğini keşfetmeyi hep ilgiyle sürdürdüm. Kültürlerin çeşitliliği, insanlık tarihinin en önemli ögelerinden biridir ve bir topluluğun sağlığı, inançları, alışkanlıkları ve yaşam biçimleri, onların dünyayı nasıl algıladıklarını belirler. Bugün, bu farklılıkları göz önünde bulundurarak, Hatmi çiçeği çayının kimler tarafından kullanılmaması gerektiğini antropolojik bir bakış açısıyla inceleyeceğiz. Hatmi çiçeği (Hibiscus), dünyanın pek çok yerinde tıbbi amaçlarla kullanılan, doğanın sunduğu değerli bir bitkidir. Ancak, bu çayın kullanımı, yalnızca fiziksel sağlığı değil, aynı zamanda kültürel…
Yorum BırakGüvem Eriği Nelere İyi Gelir? Kaynakların Sınırlılığı ve Ekonomik Değerin Doğal Bir Yorumu Bir Ekonomistin Girişi: Kıt Kaynaklar, Sonsuz İhtiyaçlar Ekonomi, en temelde kıt kaynakların sınırsız ihtiyaçlara nasıl dağıtılacağıyla ilgilenir. Bir ekonomist için her seçim, bir vazgeçişin aynasıdır. Doğadaki her ürün, yalnızca biyolojik değil, aynı zamanda ekonomik bir anlam taşır. Bu perspektiften bakıldığında, “Güvem eriği nelere iyi gelir?” sorusu yalnızca sağlıkla değil; üretim, tüketim ve toplumsal refah dengesiyle de ilgilidir. Güvem eriği, doğanın sunduğu mütevazı bir meyve gibi görünse de, aslında mikro düzeyde bireysel tercihleri, makro düzeyde ise sürdürülebilir kalkınma tartışmalarını içinde barındırır. Güvem Eriği: Doğal Sermayenin Küçük Ama Güçlü…
Yorum BırakÖzet: Et kemik unu; hayvansal atıkların işlenerek dönüştürülmesiyle elde edilen, yüksek protein ve mineral içeren bir katkı maddesidir. Tarımda, hayvancılıkta ve hatta endüstride önemli roller üstlenir. Ancak anlamı, değeri ve algısı coğrafyadan coğrafyaya değişir. “Et kemik unu ne işe yarar?” sorusu, kulağa sadece teknik bir merak gibi gelebilir ama aslında bu konu, gıda döngüsünün, sürdürülebilirliğin ve hatta kültürel değerlerin tam merkezindedir. Dünyanın farklı köşelerinde et kemik unu yalnızca bir yem katkısı değil, ekonomik stratejilerin, dini yaklaşımların ve çevre politikalarının kesişim noktasıdır. Gelin bu görünmeyen kahramanın izini hem küresel hem yerel bir bakışla birlikte sürelim. Et kemik unu nedir? Döngüsel ekonominin…
Yorum BırakAntrakt Kalmak Ne Demek? Küresel ve Yerel Perspektiflerden Bir Yolculuk Hayatın her anına merakla yaklaşan biri olarak, kelimelerin ardındaki dünyaları keşfetmeyi severim. Bazı kavramlar vardır ki, ilk bakışta basit gibi görünür ama derinlerine indiğinizde bambaşka anlam katmanlarıyla karşılaşırsınız. “Antrakt kalmak” da işte onlardan biri… Kimi için bir moladır, kimi için duraksama; bazıları için yeniden başlamak, bazıları içinse beklemek. Bugün, bu çok yönlü ifadeyi hem küresel hem yerel bakış açılarından ele alarak anlam dünyasında bir yolculuğa çıkacağız. Antrakt Kalmak: Tiyatronun Perdesinden Hayatın Sahnesine “Antrakt” kelimesi, Fransızca “entracte”den gelir ve tiyatro veya opera gibi sahne sanatlarında perdeler arasında verilen kısa araya verilen…
Yorum BırakGuatr Kan Tahlilinde Belli Olur mu? Bedenin Dilini Toplumun Aynasında Okumak Bir araştırmacı olarak, her zaman insan bedeninin yalnızca biyolojik değil, aynı zamanda toplumsal bir anlatı alanı olduğunu düşünürüm. Beden, içinde yaşadığı toplumun değerlerini, korkularını ve alışkanlıklarını taşır. Guatr gibi bir hastalık da bu bağlamda yalnızca bir tıbbi durum değil; bir toplumun sağlık, cinsiyet ve bilgiye bakış biçiminin bir yansımasıdır. Bu yüzden “Guatr kan tahlilinde belli olur mu?” sorusu, yalnızca laboratuvar sonuçlarıyla değil, toplumsal dinamiklerle de ilişkilidir. Tıbbi Gerçeklik: Guatr Kan Tahliliyle Nasıl Anlaşılır? Tıbbi olarak guatr, tiroit bezinin büyümesi sonucu ortaya çıkar. Bu büyüme, genellikle hormon üretiminde bir dengesizlikle…
Yorum BırakGramaj Ne İşe Yarar? Toplumsal Yapıların İzdüşümü Bir araştırmacı olarak, toplumların karmaşık yapısını anlamaya çalışırken bazen küçük ama etkili kavramlar üzerinde düşünmek insanı derinleştirir. Gramaj, sıradan bir ölçü birimi gibi görünse de, toplumsal yapılar, cinsiyet rolleri ve kültürel pratikler bağlamında incelendiğinde, oldukça derin bir anlam taşır. Çoğumuzun bilinçli bir şekilde farkına varmadığı gramaj, aslında daha geniş bir toplumsal düzenin izlerini taşıyor. Bu yazıda, gramajın yalnızca bir ölçü birimi olmanın ötesinde, toplumsal normlar ve cinsiyet rollerine dair sunduğu önemli ipuçlarını inceleyeceğiz. Toplumsal Yapıların Yansıması: Gramaj ve Ölçüler Gramaj, genellikle ağırlık ölçü birimi olarak tanınır. Ancak gramajın toplumsal yapılarla bağlantısını kurmak, farklı…
Yorum BırakDizi Kameramanı Nasıl Olunur? Görünenin Ardındaki Gözün Hikayesi Bazen bir diziyi izlerken sahneye değil, kameranın nasıl hareket ettiğine takılırsınız. Güneşin son ışığı kahramanın yüzüne vururken, fonda bir rüzgâr eser… Ve o an, perde arkasında görünmeyen bir sanatçının eli vardır. Benim hikâyem de tam burada başlıyor — “ışığın peşinde koşan” birinin, yani dizi kameramanı olma yolculuğunun hikâyesi. Bir Hayalin Başlangıcı: Arda ve Zeynep’in Kesişen Yolları Arda, mühendis kökenli bir gençti. Hayata matematikle bakardı. Işık açısı, lens diyaframı, çekim planı… Her şeyin formülünü çıkarır, hatayı sevmezdi. Zeynep ise sanat okulundan yeni mezun olmuş bir görüntü yönetmeni asistanıydı. O, kadrajı değil duyguyu hissederdi.…
Yorum BırakAkımı Artırmak İçin Ne Yapmalı? Öğrenmenin Akışında Kaybolmak Üzerine Pedagojik Bir Yolculuk — Öğrenmenin Dönüştürücü Gücü: Akışın İçinde Kaybolmak Bir eğitimci olarak her gün sınıfa adım attığımda, öğrencilerin gözlerinde iki tür bakış görürüm: biri zorunluluktan öğrenenlerin ifadesi, diğeri ise merakla öğrenmeye akanların parıltısı. Bu ikinci grup, “akış” denilen o eşsiz durumu yaşar — zamanın nasıl geçtiğini fark etmeden öğrenen, öğrenirken kendini geliştiren ve öğrenmenin kendisinden haz alan bireylerdir. Peki, bu “akımı” nasıl artırabiliriz? İnsan zihninin öğrenme sürecinde bu denli derin bir odaklanmayı nasıl teşvik edebiliriz? — Akış Nedir ve Neden Önemlidir? Akış, psikolog Mihaly Csikszentmihalyi tarafından tanımlanan bir kavramdır. Bireyin…
Yorum BırakSağlık, Bilgi ve Varlık Üzerine: Aile Hekimi En Fazla Kaç Gün Rapor Verebilir? Bir filozofun gözünden bakıldığında, sağlık yalnızca bedensel bir durum değil, insanın varoluş biçimidir. İnsan; düşünen, sorgulayan, anlam arayan bir varlık olarak, hastalandığında bile yaşamın anlamını sorgular. “Sağlıklıyken beden susar, hastayken felsefe konuşur.” Bu sessizliğin içinden yükselen sorulardan biri de şudur: Aile hekimi en fazla kaç gün rapor verebilir? Bu soru ilk bakışta basit bir idari mesele gibi görünse de, aslında etik, epistemolojik ve ontolojik bir derinlik taşır. Etik Boyut: İnsanın İyiliği Üzerine Rapor Vermek mi, Sorumluluk Almak mı? Aile hekimi, yalnızca bir tıbbi otorite değil, aynı zamanda…
Yorum Bırak